Türk Kahvesi Nasıl Yapılır?

Türk Kahvesi

Türk Kahvesi, Türklere özel olarak yapılan ve Türkler tarafından keşfedilmiş bir kahve hazırlama tekniğidir. Tesis özel olduğu gibi pişirme şekli, kokusu, köpüğü ve ikram edilme şekli de son derece özeldir. Özetle Türk kahvesi kendine has bir geleneğe sahiptir. İlk başlarda Arap Yarımadası’nda kahve meyvesinin kaynatılması sonucunda elde edilen içecek, daha sonradan özel pişirme ve sunum tekniği ile kahvenin mükemmel lezzeti ve benzersiz aromasına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler aracılığıyla tanışma imkanı bulan Avrupa; çok uzun zaman boyunca, Türk kahvesini geleneksel yöntemi ile hazırlayarak tüketmiştir.

Orta ve Güney Amerika menşeili, arabica çeşidi, en kaliteli kahve çekirdeklerinden elde edilen ve büyük bir özenle kavrulan Türk Kahvesi, farklı şekillerde öğütülür. Genellikle en ince öğütülmüş halı tercih edilir. Cezvede su ve istek doğrultusunda şeker ilave edilerek pişirilen bir kahve türüdür. Servisi için özel ve küçük fincanlar tercih edilir. İçmeden önce bir süre telvesinin dibe çökmesi için beklenir.

Türk Kahvesi
Türk Kahvesi

Türk Kahvesi Özellikleri

Türk kahvesi yapılış şekli dolayısıyla, kalın bir dokuya sahip ve son derece lezzetli bir kahvedir. Yağlı bir yapıya sahip olduğu için içen kişilere tokluk hissi verir. Türk kahvesi demleme sonrası filtreleme işlemi olmadığı için kahve telveleri fincanın dibine çöker. Genellikle alt kısımda bulunan ve Türkçede “telve” ismiyle adlandırılan bu kahvenin telveleri tüketilmez fakat bazı kahve tutkunları kahveyi içtikten sonra bir kaşıkla telveyi de yemeyi tercih ederler. Türk kahvesi ilk pişer pişmez çok sıcak olduğu için içmeden önce biraz soğuması için beklenmesi tavsiye edilir. Bu şekilde kahve çok daha lezzetli olacaktır. Türk kahvesi, kalın ve dolgun dokusuyla acı-tatlı bir tattadır. Özel dokusu ve kalın köpüğü sayesinde kahve tadı net bir şekilde alınır ve uzun süre ağızda kalır.

Türk Kahvesi Yapılırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

  • Lezzetli ve köpüklü bir Türk kahvesi yapmak isterseniz öncelikle dikkat etmeniz gereken konu, taze ve çok ince çekilmiş kahve kullanmaktır.
  • Kahvenizin demin iyi olmasını istiyorsanız pişirirken bilinenin aksine sıcak su kullanabilirsiniz. Bol köpüklü bir kahve istiyorsanız soğuk su kullanmak daha mantıklı olacaktır.
  • Türk kahvesini mutlaka kısık ateşte pişirmeniz gerekecektir. Aynı zamanda pişirilirken başından da kesinlikle ayrılmamanız gerekir. Eğer bakmazsanız ve kahve taşarsa her ne kadar bereket getirmesi gibi bir inanç söz konusu olsa da sunumda bozulma ve gecikme söz konusu olabilir.

Türk Kahvesi İkramı Nasıl Olur?

Türk kahvesini pişirmek ayrı bir dikkat istediği gibi ikram edilmesi de son derece önemlidir. Çünkü  Türk kahvesinde hem sunumun hem pişirme tekniğinin hem de içme şeklinin bir adabı vardır. Sunum yaparken yanında mutlaka vazgeçilmezleri arasında ise öncelikle su yer alır. Türk kahvesi genel olarak küçük bir tepsi de yanında lokum, çikolata ya da çeşitli şerbetler ile servis edilir. Son zamanlarda Türk kahvesi yanında bal ikramı da popüler bir hale gelmiştir.

Türk Kahvesi Nerelerde Yetişir?

İsmi her ne kadar Türk kahvesi olsa da çok sevilen ve tüketilen bu içeceğin ortaya çıkmasına yardımcı olan çekirdekler Türkiye sınırlarında yetişmez. Dünya’da Türk kahvesi çekirdeği üretimi yapılan bölgelerden başlıca Arap coğrafyası dikkat çekiyor olsa da esasında Güney ve Orta Amerika ana vatanıdır. Aynı zamanda Güney Amerika’nın en popüler ülkesi olan Brezilya kahve çekirdeklerini en çok göreceğimiz ülkelerden biridir.

Türk Kahvesi Çeşitleri Nelerdir?

Türk kahvesinin temel olarak dört farklı çeşidi vardır: Sade, orta, şekerli ve okkalı. Sade kahve de bal ya da şeker kullanılmaz. Orta kahve içinde her fincan için bir çay kaşığı, şekerli isteyenler için de bu miktardan biraz daha fazla bal veya şeker tercih edilir. Okkalı kahve demek ise telvenin ağır ve yoğun olduğu aynı zamanda daha sert Türk kahvesi demektir. Piyasada en çok tercih edilen Türk kahvesi çeşitleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Menengiç Türk kahvesi
  • Damla sakızlı kahvesi
  • Mırra
  • Kül kahvesi
  • Dibek kahvesi
  • Süvari kahvesi

Türk Kahvesi Kaç Kalori

Küçük bir fincanla içilen Türk kahvesi yaklaşık olarak 7 kalori içerir. Bu oran elbette ki sade Türk kahvesi için geçerlidir. Eğer kahveyi bal ya da şeker katılarak içmeyi seviyorsanız bu şekilde kalorisi daha yüksek olacaktır. Aynı zamanda balın vücutta daha rahat bir şekilde işlenen doğal şeker bileşenlerinden dolayı rafine şekere kıyasla çok daha doğru bir seçenek olduğunu da unutmamak gerekir.

Türk Kahvesini Ne Zaman İçmek İdealdir?

Her gün içen kişilere sorarsak Türk kahvesi günün her saati içmek için uygundur. Fakat uzmanlar kortizol hormonunun yoğun olarak salgıladığı aralıklarda  Türk kahvesi içilmesini tavsiye etmezler. Aynı zamanda uzmanlar kafeinden en üst düzeyde faydalanmak isteyenlerin bu harika içeceği belli saatlerde tüketmesi gerektiğini iddia etmişlerdir. Bu doğrultuda Türk kahvesi içmek için tavsiye edilen saatler 9.30-11.30, 14.00-15.00 ve 16.30-18.00 saatleri arasındadır.

Türk Kahvesinin Bayat Ya da Taze Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Türk kahvesinin taze olduğunu çok kolay bir şekilde anlayabilirsiniz. Bunun için ilk olarak kokusuna bakmanız gerekecektir. Taze kahve çok keskin ve ferah kokar. Siz kahveye uzakken bile kokusu size ulaşıyorsa kahveniz taze demektir. Aynı zamanda öğütülmüş dahi kahve hemen dağılmalı ve kesinlikle kalıp halinde durmamalıdır.

Türk kahvesinin bayat olup olmadığını da anlamanın en pratik yolu taneciklerini kontrol etmektir. Taze kahve kaşıkla aldığınız zaman hemen dökülür. Bu kesinlikle taze bir kahvedir. Bunun haricinde kahvenin her zaman taze kalması için ısı, nem ve ışıktan uzak tutulması yararlı olacaktır. Eğer doğru saklanırsa kahve geç bayatlar.

Türk Kahvesinin Tarihçesi

Türk kahvesi önemli bir tarihçeye sahiptir. 1543 senesinde Yemen Valisi Özdemir Paşa, içip hayran olduğu kahveyi İstanbul’a getirmiştir. Türkler’in keşfettiği ve Türk’ kere özel yeni pişirme tekniği ile Türk kahvesi ismini almıştır. Bu kahvenin pişiminde özel cezve ve güğümler tercih edilmiştir.

İlk olarak 1554 yılında Tahtakale’de açılmış olan ve bütün şehre hızla yayılan kahvehanelerde ilk kez halk kahveyle tanışma imkanı bulmuştur. Tavla ve satranç oynanan, gazete ve kitapların okuduğu, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvelerde Türk kahvesi tüketimi de o dönemlere damga vurmuş ve bir kahvehanelerle bir bütün haline gelmiştir.

Hem saray mutfağı ve hem de bütün evlerde kendine yer bulan kahve, gittikçe daha çok tüketilmeye başlamıştır. İlk olarak çiğ kahve çekirdekleri tavada iyice kavrulmuş sonra dibeklerde dövülmüş ve cezvelerde pişirilerek, eşe dosta ikram edilmiştir. Biraz zaman geçtikten sonra birçok farklı şekilde dünyaya nam salmıştır. Özellikle İstanbul’a gelen tüccarlar ve seyyahlar Türk kahvesini çok beğenmiştir. Osmanlı elçileri de bütün Avrupa’da kahveyi tanıtmış ve herkesin tutkunu olduğu bir içecek haline getirmiştir.

Kurukahveci Mehmet Efendi, 1871 senesinde, ilk defa dolaplarda kavurup değirmende öğütme tekniğini kullanıldığı kahveyi halka sunmuştur. Şimdilerde bile Türk Kahvesi, hem ülkemizde hem de dünyada Kurukahveci Mehmet Efendi ismiyle anılır.

Kahveni Seç Modunu Yakala!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir