Üçüncü nesil kahvecilik kendisinden önceki kahve anlayışına farklı bir boyut kazandıran ve kahveciliğe sanatsal bir gözle yaklaşan akımdır. Bu akımda önünüze gelen kahveyi sorgulamadan içmek yerine kahve çekirdeklerinin yetiştiği toprakların bitki örtüsünden yüksekliğine kadar çok fazla detaya hâkim olmak gerekir. Öte yandan kahve üreticileri farklı yörelerden gelen kahvelerin tadım notalarına uygun kavrum yapar ve kahveleri farklı ekipmanlarda en iyi lezzeti verecek şekilde öğütür. Üçüncü nesil kahvecilikle ilgili detaylı bilgi edinmek için yazımızı okuyabilirsiniz.
Üçüncü Nesil Kahvecilik Ne Zaman Ortaya Çıktı?
1990’lı yılların sonları, üçüncü nesil kahveciliğin ayak seslerinin duyulduğu ilk zamanlardır. Amerika’da başlayan akım sonrasında, eski koyu kavurma anlayışı hâlâ sürse de açık kavurma yöntemi de uygulanmaya başlandı. Bu sayede aromaların daha belirgin olması amaçlandı. Ayrıca standartları düşük kahvelerle karşılaşan üreticiler daha kaliteli kahveler kullandıklarında sonucun nasıl değişeceğini anlamak için çeşitli çalışmalar yaptı. Bu nedenle Etiyopya, Brezilya, Kongo gibi farklı bölgelerde yetiştirilen kahveler arasından en iyileriyle kahveler hazırlandı. Kaliteli kahve çekirdeklerinin öğütülmesinde, kavrulmasında ve demlenmesinde de uzmanların yüksek standartlar uyguladığını söyleyebiliriz.
Üçüncü Nesil Kahveler Nelerdir?
Üçüncü nesil kahve olarak filtre kahve çeşitlerini sayabiliriz. Ancak gelişen ve değişen kahvecilik anlayışı neticesinde filtre kahveler çok daha titiz çalışmalar neticesinde üretiliyor. Arabica ve Robusta olarak yapılan kahve sınıflandırmasında Arabica kalite yönüyle öne çıkıyor. Bu kahvelerde kafein miktarı %1 ila %2 arasındadır. %4 ila %5 oranında kafein içeren Robusta kahveler acı bir tat sunar. Arabica kahvelerde yumuşak ve aromatik bir tat elde edebilirsiniz.
Kahvenin hangi bölgede yetiştirildiği de aromasını doğrudan etkiler. Örneğin çiçeksi ve meyvemsi tatlara sahip olması Afrika kahvelerinin özelliğidir. Yumuşak içimli, çikolata ve fındık aroması barındıran bir tat istiyorsanız Güney Amerika ülkelerinde üretilen kahveleri tüketebilirsiniz. Asya topraklarında yetişen kahveler çikolata ve baharat aroması sunar. Çikolata, narenciye ve fındık aromalarıysa Orta Amerika’da yetiştirilen kahveler için geçerli bir özelliktir.
Üçüncü Nesil Kahve Ekipmanları Nelerdir?
Üçüncü dalga kahve ekipmanları arasında chemex, moka pot, V60 ve aeropress gibi pek çok seçenek vardır:
Chemex
Chemex kullanarak yumuşak içim sunan bir kahve hazırlayabilirsiniz. Bu ekipmanda kullanacağınız kahveler iri taneli olmalıdır. 10 gram kahve için bir su bardağı su kullanarak demleme yapabilirsiniz. Bir miktar sıcak suyu kahvenizin üzerine ekleyin ardından 30 saniye bekleyin. Kalan suyu dairesel hareketlerle ilave edebilirsiniz.
Moka Pot
Moka Pot, İtalyanların kahve demlemek için kullandığı bir ekipmandır. Bu ekipmanın çalışma prensibi düdüklü tencereyi andırır. Kahvenizi hazneye koymanız ardından alt hazneye de suyu eklemeniz yeterlidir. Yaklaşık 2-3 dakika içerisinde kahveniz içime hazırdır. Moka potla sert bir espresso demleyebilirsiniz. Ayrıca espressonuzu latte, mocha gibi içecekler için de kullanmanız mümkündür.
Aeropress
15 gram kahveyle ve bir su bardağı sıcak suyla aeropress demlemesi yapmanız mümkündür. Bu ekipmanla genellikle espressoya yakın bir lezzet elde edersiniz. İri taneli kahve kullanarak aeropress demlemesi yapabilirsiniz.
V60
Japonların geleneksel kahve demleme ekipmanlarından olan V60 kahvenizin tüm aromasını hissedebilmenizi sağlar. V60 demleme için 15 gram kahve ve bir su bardağı sıcak su kullanabilirsiniz. V60 dripperların; bir, iki ya da daha fazla sayıda kişiye demleme yapmanızı sağlayacak çeşitleri vardır.
Üçüncü Nesil Kahvecilik Anlayışını Diğerlerinden Farkları Nelerdir?
Birinci ve ikinci nesil kahveciliğin üçüncü dalga kahvecilikten ayrılan yönlerini şöyle sıralayabiliriz:
- Birinci nesil kahvecilik suda çözünen kahvenin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu kahvecilik anlayışında kahve kimyasal işlemlerden geçirilerek doğallığını kaybeder.
- Çok sayıda insana kahve ulaştırma çabası birinci nesil kahvecilikte aromanın korunması, sağlığa uygun ürünler üretilmesi gibi konuları geri plana itmiştir.
- İkinci nesil kahvecilikte kahve zincirlerinin yaygınlaşması ön plandadır. Bu dönemde kahvenin tadından, kalitesinden çok insanların bir statü göstergesi olarak kahve zincirlerinde vakit geçirmesi söz konusudur.
- İkinci nesil kahvecilikte koyu kavrulan kahve çekirdeklerinin kullanımı yaygındır. Ancak espresso bazlı latte, cappuccino gibi içeceklerin yaygınlaşmasıyla bu dönemde kahve severlerin alternatifleri artmıştır.